10 Haziran 2010 Perşembe

Tanrı affetsin kabuk bağlamayı bilmeyen tek başınalığımı.

Sivri kalp ağrılarım mızıklanıyor yine.
içimin en ücra köşesinde biriken pisliği temizlemeye uğraşmaktayım.. Mazur görün temizlemeye çalıştıkça akan sözcük kirliliklerimi..
Suskunluğumun devrikebir makamında büyütüyorum ömre bedel sunulan harf kesiği ağlayışlarımı. Terlemiş bir uğultu saplanıyor kulağımın örsüne. Çaresiz sesler doluyor zamanın kendini kovaladığı düşlerime. Hazirandan kalma ıssız günlerin alacalığını biriktiriyorum kısır hayatın güncesinde ve inadına üşüyorum düşlerimin buz kesen krağı yanlarından.